SONU GELMEZ KORKU FİLMİ KLİŞELERİ



Hollywood'un çok büyük katkısıyla, korku filmleri belli başlı kalıp(klişe) ve formüller üzerinde ilerliyor ve bu şekilde korkutmayı amaçlıyor. Klişeler, daha önceleri uygulanmış başarılı kalıplardan oluşmakta. İlk zamanlarda yaratıcı ve etkileyici olan çoğu kalıp bir süre sonra hemen her filmde kendine bolca yer buluyor ve bu nedenle de artık yer yer güldürüp çoğu zaman da sıkıyor. Bence günümüzde klişeleri iyi kullanan korku filmleri gerekli ilgiyi alırken, kullanamayanlar ise tozlu DVD raflarında yerini alıp, gişede de batıyor. Artık filmlerde daha çok yenilik arar olduk. Farklı bir yön gördüğümüzde bu filmi çok tutuyoruz ama bu başarıyı sağlayan yenilikler de bir kaç yıl içinde her filmde kullanılmaya başlayınca sıkıcı birer klişe haline geliyor. Kısır döngü bir nevi.

İzlediğim yığınla korku filmden aklıma gelen klişeleri toplamaya çalıştım. Kategorize etmeden karışık bir halde yazdım aklıma o an ne geldiyse. Vampir zombi vb türlerine pek değinmedim,çorba olmasın diye :) Olası imla hatalarım için şimdiden özür dilerim.


Ailenin zeki ama sorunlu(genelde lise çağında ve başı beladan kurtulmayan bir tip) erkek çocuğu varsa, bu çocuğun illa ki gevşek bir kankası vardır. Boktan espriler yapan bu yavşak, katil tarafından öldürülür umuduyla gerilim artar. Bu gerzekler genelde ölmez ne yazık ki. Kan gövdeyi götürürken bile ''Bakir ölmek istemiyorum lanet olası!'' gibi cins cümleler kurar.
Gözlüklü,obez,asosyal,satranç ve bilgisayar dahisi,aşksız prens; ilk sen öleceksin ne yazık ki.
Filmlerdeki yaşlı cadıların tam olarak bir ''Kibariye'nin Annesi'' olması durumu. Hiç nur yüzlü, tombul yanaklı cadı yoktur.
Küçükken memesinden süt damlayacak kadar fikirsiz şişman olan er kişimiz yıllar sonra karşımıza Yunan Tanrısı vücudu ile çıkar. Küçükken onunla dalga geçen kızlarla önce sevişir sonra da hepsini keser. Böyle de kindar bir manyaktır.
Siyahi olanlar ilk ölenlerdendir.( Obama'nın başkanlığı sonrasında bu klişe kırılmaya başlandı tabi)
Katil cool bir piç kurusudur. Asla koşmaz. Koşmasına gerek de yoktur. GPS gibi beyni vardır,herkesi anında bulur.
Katil maske takıyorsa sıkıntı çok nettir ve büyüktür. Çocukluğunda her tür travmaya maruz kalan bu psikopatların asla acıması olmaz.
Bu maskeli psikopatları öldürmek de imkansıza yakındır. Saplanan bıçağı kıymık misali kolayca çıkarırlar. Fibrinojenleri bizden farklı olduğundan asla kan kaybından ölmezler. En geç 2 dakikaya pıhtılaşır o kan.


Bir gözü toprağa bakan ihtiyar, filmin başında gençleri uyarır. Ama alkol,seks ve uyuşturucu planlarını uğursuz bir moruğun sözleri için asla bozmazlar. Hemen hepsi feci şekilde geberir. Kurtulan olursa; kan revan içinde boş otobana atlar yürümeye başlar. Yazılar akar,film biter.
Yeni nesil, sanat soslu, Avrupa korkularında; yönetmen&senarist takımı bokunu çıkarır genelde. ''O, onu düzsün. Katil de derilerini yüzsün.'' mantığıyla yapılan filmler yığını. Kan ve klişenin havuzunda yüzerler.
Çocuklar şeytani varlıkların etkisine girdiği anda tehlike çanları çalmaya başlar. 2 günlük iblis uğruna,6 7 yıllık ebeveynlerini acımasızca kesebilir bu veletler.
Evde Cin Karması-İblis İdman Yurdu her gece maç yapsa dahi o evden taşınamazlar. Lanet olası son paralarını bu eve yatırmışlardır. Tadilat için çok uğraşmışlardır. Bu ev son şanslarıdır.
Odadaki oyuncağa gereğinden fazla zoom yapılır ve müzik de artarsa, ya oyuncak canlanır ya da alakasızca ekrana kedi fırlar.
Travmatik çocukluğa sahip katillerimiz genelde 2.10 luk boya sahip yarmalardır. Ama bir Hobbit misali her ufak boşluğa sığacak kadar da portatiflerdir.
El fenerleri hayati anlarda asla çalışmaz. Duracell kullanmayı akıl etmez kimse, ta ki o ana dek :)
Her evde ''Cin-Peri'' camiasına uygun bir mahzen,bodrum vardır. Orada iyi olaylar yaşanmaz genelde.
Eve/aileye musallat olan paranormal reis, kendini yavaştan hissettirir. Ansızın gelmez, bu yönden düşünceli olduklarını da söylememiz mümkün :)
Aynı paranormal reis evi dağıtır, çocukları duvara yapıştırır, anneyi uykuda mıncıklar. Ama sülalesi rahat bu Amerikan babası, kan gövdeyi götürmeden evi terketmez asla.



En deli-dolu,eğlenceli insan bile öldüğünde; ruhu 'Hacı Nine' kıvamında huzur delisi olur. Ve ruhlar huzur bulmadıkça asla peşinizi bırakmaz.
Çocuklar her tür belayı çeker ve ona doğru koşarlar.
487 yıllık ruh(nasıl ortamsızsa artık), evin bacak kadar veletiyle kanka olur onun boş muhabbettini çeker. Magnetlerle,dolaba yazı yazar aileye ayar verir(aklınca).
İspanyol korkularında duygusallık, Fransızlarda sapkınlık, Japon yapımlarında ise fantastik vahşet bolca yer bulur.
Kız ve erkek yalnız kalırsa; zaman, mekan, yer farketmeden umarsızca sevişebilirler.
Sarışın,manken gibi olan(Milka ineği memeli) değişik kızımız sevişir ve ölür. Onun misyonu bu kadarcıktır.
Cep telefonu çekmez, çekse de şarjı tez vakitte biter.
Şeytan, içine girdiği bedeni mundar eder. Saçı,başı perişan eder, kurbanın dişlerini de umumi tuvalet taşı rengi haline getirir. ''Sizin Tanrı'nıza inanmıyorum!!!'' diye hönkürüp;sağa sola işer, sıçar, kusar. Havası, cıvası kime belli olmaz.


Papaz efendi, bir şekilde şeytana siktiri çeker.
Japon filmleri genelde kraldır, ama boku çıkmış vahşete de hazır olmak gerek.
En lüks gökdelenin bile dandiklikten ölen bir asansörü vardır. O düğmeye 80 kere bassan bile, katil yaklaşmadan asla kapanmaz o lanet kapı.
Kasabadaki sırrı aydınlatmak adına, kütüphane arşivindeki gazete küpürlerine bakılır. Müzik artar, başrol sıçmıştır diye düşünmeye başlarız. Gelen kütüphane görevlisi Dorothy Teyze'dir. ''Kapatıyoruz Jackie.'' der ve gider.
Kasabada bir şeyler döndüğü bellidir. Bilmece gibi konuşan lavuk kasaba ahalisi, dikkat çekmekten başka bi işe yaramaz. Sır saklama konusunda becerileri sıfırdır. Gözlerinden adeta; ''Gidin buradan! Yoksa, Cin-peri gelecek hepimizi ....cek:'' okunur.
Boşanma aşamasındaki çiftimiz, korkunç olayları gebermeden atlatabilrse, filmin sonunda barışırlar. ''Evliliğimize son bi şans daha verelim.'' tarzı bi cümle kurar ve öpüşürler. Mutlu sonda dip noktaya gelinmiştir.
Genelde şom ağızlı bir karakterimiz bulunur. ''Öleceğiz, bizi kesecek sonra da ırzımıza geçecek, gelmeyelim demiştim vs vs'' tarzı cümlelerle herkesi gerer. Katil bu pesimist lavukları kestiğinde hayır duamızı almıştır,gerilim yerini anlık bi rahatlamaya bırakır.
En yakın arkadaşları gözleri önünde doğranmıştır. Hiçbir şey olamamış gibi, 4-5 gün sonra okulun/kasabanın yollu kızının doğum günü partisine umarsızca katılırlar. İçlerinden biri illa ki ölecektir.
En sık karşılaştığım klişe. Evde bir sesler vardır, baba elinde sopayla kalkar,zifiri karanlıkta asla açmaz o ışıkları çakma yarasa. Kendi adıma verdiğim tepki şudur.                                          
               ''Yakın şu a..... kodumun ışıklarını!!!''. Yakmazlar tabi.
Her evin mutfağında tahta bıçaklık vardır.
Pala ve devasa bıçaklar katillerin vazgeçilmezidir.
Garip resimler çizen ruh hastası çocuklar.


Evlatlık alınan,melek görünümlü çocuğun tam bir psikopat çıkması. İçten pazarlıklı bu çocukların, evde yaşına bakmaksızın herkese yeşillenmesi bizi şaşırtmaz.
Tenhada araba bozulur. Kıçıkırık bir motele girilir. Kızımız zili çalar, Kasımpaşa Sapığı kılıklı resepsiyonist gelir. Cebinden bir şey çıkarır, kalem tarak gibi saçma bir şeydir. Ama müzik öyledir ki sanki başka şey çıkaracaktır.
Frekans karışır,radyo bozulur, kameralar bulanıklaşır ve kapılar kendi halinde  takılmaya başlar. 'O' gelmiştir.
Kasabanın sırrını gecenin köründe, en tırsınç evde araştırabilierler. Aşırı işsizlerdir.
Dünyanın sonu dahi gelse; evin veledi, oyuncak ayısı olmadan evden çıkmaz. Gerilimi arttırır, filmi de uzatır.
Köpekler insan sarrafıdır. Havladıkları evden/kişiden hayır gelmez. Genelde o gece öldürülürler :/
Herkes ayrı noktalara kaçar. Daha rahat katledilmek en büyük istekleridir malların.
Kediler her yerden çıkabilir.
Dolaba saklanıp, domuz misali hırılıtılı nefes alıp, katilin farketmemesini ummak. Polyanna ruhunu yaşatan bu salaklar elbet ölecektir.
Banyo sahnelerinde her şey olablir. Katil, kedi veya azgın sevgili o duşa illa dalacaktır.
Okulun en sevilen kişisi katil çıkar. Sapkınlıkta tavan yapmış bir iç dünyası vardır. Şaşar kalırız.
Panda makyajlı sevimsiz hayaletler. Islak saçları ve kemçük ağızları olmazsa olmazdır.



Evin babası garip rüyalar görür ve saçma yerlerde uyanır, hatırlayamaz. Ailesini dahi kesebilir bu manyak, evden taşınırlar ve her şey düzelir.
Babalar çok şüphecidir, en son  ailesine inanır. İş işten geçmiştir tabi artık.
Bir ev çok ucuzsa; o evin geçmişinde her şey vardır. Cinnet, intihar, tevavüz, ayinler vs vs
Evde 6 gün yer yerinden oynasın. 7.gün sakinse fosur fosur uyurlar. Sanki hiçbir şey yaşanmamıştır o evde.
Dini propagandaların sonu yoktur.
Paranormal reis, gece piyano çalar. Mozart sanki lavuk.
Taş gibi olan bebek bakıcıları. Katil/varlık hep bunlara saldırır ilk.
Bu klişeler asla BİTMEZ :))

Yorumlar

Yorum Gönder