James Dean, hakkında
binlerce şey söylenebilecek bir adam. Hakkında ansiklopedik bilgileri yazmayı
çok sıkıcı buldum şahsen. Konudan konuya atlayarak aklıma ne geldiyse yazacağım
kral hakkında. Ama ne dersem az olur.
James Dean, 50’li yıllara
damgasını vurdu. 1951-1954 yılları arasında şöhretin doruklarında dolaştı.
Kısacık hayatına 3 sağlam film ve bir Oscar adaylığı sığdırdı. Öldükten sonra
Oscar a aday olan ilk insan olarak tarihe geçti. Yaşadığı çağa damga vurdu ve
hala da vurmaya devam ediyor. Saçları, giyim tarzı, tavırları, sigara içişi,
araba ve motor tutkusu. Her şeyiyle bir ikon oldu James Dean. Ölümsüzlüğü buldu
sanki, asla unutulmadı, adına şarkılar şiirler yazıldı. Barlar, kafeler açıldı,
heykelleri dikildi. Sayısız kitap yazıldı.
İleri derecede gözleri bozuktu ama o gün gözlüklerini takmamıştı ve Küçük Piç adını taktığı Porsche Spyder ölümü oldu.. Enkazını alan koleksiyonerlerin hepsine lanet getirdi bu araba. Kimisi öldü kimisinin evi yandı. Porsche arabayı bir daha üretmedi
Ölümünün ardından arasının pek de iyi
olmadığı Marlon Brando hakkında ‘’Artık elimizden, onun bir başka yirmi yıllık
devrede nasıl bir oyuncu olabileceği üzerine, tahmin yürütmekten başka bir şey
gelmiyor. Bence çok büyük bir oyuncu olabilirdi. Ama işte öyle olmadı ve öldü,
kendi efsanesinin içine sonsuza dek gömüldü.'' dedi. Kot
üstü beyaz tişört modasının ilk öncüleri Brando ile Dean olmuştur. Bu konu
hakkında bile atışmış birbirlerini asla sevememiştir bu ikili. Egolarının
büyüklükleri ikisini de zıt kutuplara itmiştir. Ama Marilyn Monroe, Elizabeth
Taylor ve Rock Hudson gibi dönemin önde gelen diğer yıldızlarıyla sağlam dostluklar
kurabilmiştir.
James
Dean i kısacık hayatına rağmen bu kadar kalıcı kılan şeylerin başında şüphesiz
ki açıklanamayan gizemiydi. Kendini yaratan hem usta hem makine idi sanki.
Yarattığı şey dev bir efsane oldu. O barlardaki cool adam, sigara içerken çekildiği fotoğrafı gururla instagrama yükleyen genç, saçımızı kestirirken berbere tarif ettiğimiz modelin sahibi şimdilerde. Yaşayan bir efsane. Hızlı yaşadı genç öldü. Kendi adıma en
sevdiğim sözüyle yazımı bitiriyorum.
‘’Daima yaşayacakmış gibi
hayal kur, bugün ölecekmiş gibi yaşa.’’
Yorumlar
Yorum Gönder