İnsan hayatının en masum dönemidir çocukluk. Yaşamdan zevk
alma üzerine kuruludur, sabahtan uyuyana dek oyunlar oynanır. Derin düşünceler
yoktur, en basit şeyler bile mutluluğa sebebiyet verebilir. Günümüzde içinde
korku öğesi olarak çocuk barındıran filmlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Bunun iki ana nedeni var. Birincisi, “çocuklara bir şey olmaz” mitinin yok
edilmesi. Eskiden (genellikle) filmlerde en sapık, sadist katil bile çocukları
es geçer, ya da “ bu seferlik şanslısın evlat” gibi gerzek bir cümle kurar
s.ktrip giderdi. Toplum baskısı ve tepkilerden çekinildiği için yapılan bu
saçmalıklar artık yok gibi bir şey korku sinemasında. İkinci neden ise;
çocukların masumiyeti ile korku duygusunun arasındaki zıtlığı kullanarak,
yaratmak istenen etkinin şiddetini arttırmak. Yolda yürürken bir çocuğa
rastlasam, eğer suratsız bir şey değil ise, “ ne sevimli çocukmuş.” vs vs
derim. Hemen herkes böyle düşünür, kimse “anne babasını öldürme arzusu ile
tutuşan şu ırz düşmanı pi.e bak hele.!” demez. Ama bazı filmler tüm bu
düşüncelerin tam zıttı gibi.
Birkaç örnek vermek gerekir ise ;
A Nightmare on Elm Street
“one, two, freddy's coming for you.
three, four, better lock your door.
five, six, grab a crucifix.
seven, eight, better stay up late.
nine, ten, never sleep again.”
Bu şarkıyı söyleyen beyaz elbiseli veletleri rüyada görmek
demek, jilet parmak Freddy ile rüyalarda buluşulacağına işarettir. Issız
sokakta sabahın köründe ip atlayan uğursuz çocuklardır bunlar.
Omen(1976)
Bu uğursuz velet, şeytanın oğlu olduğu gibi acıması da
yoktur. Yüzünde nurdan eser olmayan bu gevşeğin aklı fikri piçliğe, hinliğe
çalışır. Her filmde de bir şekilde gebermekten yırtar, ezemediler yılanın
başını.
The Shining
Bu hayalet ikizler insanı germekten başka bir işe yaramadığı
gibi akılları sıra uyarıda bulunuyorlardı. O kadar sevimsizlerdi ki hayalet
olsalar kaç yazar, insan olsalar kaç yazar. Parkta görseniz suratlarına kum fırlatacağınız
cinsten.
Village of the Damned
Kasabadaki birçok kadın aynı anda hamile kalır ve aynı anda
doğum yaparlar. Doğan çocuklarda bir sıkıntı vardır. Çok zekilerdir, telepatik
yetenekleri gelişmiştir. Ve acımaları yoktur. Sinsi veletlerin saçları da
grimsi beyaz renge sahiptir. Suratsızlar!
Uzak Doğu Sineması
Halka olsun, Garez olsun bunlardan çok çekti sinema
izleyicisi. Ne bok oldukları belli değildir. Özellikle Samara ki canı
cehenneme. Geberip gitmesi bile kaç film sürdü. Korku sinemasında çocuk
kullanımının bokunu da zaten uzak doğulular çıkardı. Her filmde bir yerden fırlıyorlar.
Halloween
Psikopatın dibi olan Mike Myers nasıl bir manyak olacağının
belirtilerini çocuklukta göstermeye başlamıştı. 6 yaşında nedensiz bir şekilde
bıçağını ablasının kanı ile boyayan bu ırz düşmanı ilerleyen yıllarda
içki-seks-uyuşturucu ortamlarındaki çiftleri avlamaya başlamış, aklı sıra “Ahlak
Bekçiliği” ne soyunmuştur. Bir kişi de çıkıp “sen kimsin aslanım ;) ?”
diyememiş hemen hepsi geberip gitmiştir. Çocukluğunda hiçbir travma olmayan bu
sapık, nedeni belirsiz bir dürtü ile işe koyulmuştur (Maskesi şekil ama ).
The Exorcist
Regan isimli yavrumuza çok da bir şey diyemiyorum. Yazık
içine şeytan girmiş. Şeytan da bokunu çıkarmasaydı iyiydi ama. “Oraya buraya
işemene,kusmana lafımız yok da ; Haçı orana burana sokman hoş olmadı”
diyebiliriz. Korku sinemasının mihenk taşlarındandır.
Orphan
“Acıma Esther’e, döner koyar g.tüne.”
Kepçik ağızlı bu cüce bozması veled-i zina, en antipatik
karakterler listesine de zorlanmadan girer.
-Spoiler- Buldu
ama belasını : ) -Spoiler-
The Good Son
Macaulay Culkin’in canlandırdığı Henry Evans, tam anlamıyla
psikopatın ayaklı örneği. Komşunun köpeğini öldürmesi, zincirleme trafik
kazasına yol açması ve kendi kardeşini öldürmüş olması, bunlardan sapıkça zevk
alması bu çocuğun vukuatlarından bir kaçı. Joffrey Lannister kılıklı puşt, tüm
film adamı kanser eder. Masum izleyiciyi sigara ve alkole teşvik eder.
Pet Sematary
Çok hüzünlü bir son, yanağını sıkmaya doyamayacağımız Gage
Creed , merhum olduktan sonra dönüşü çok bomba oldu. Dönen o değildi artık.
Hayvan Mezarlığı psikopat camiasına bir birey daha kazandırmış oldu. Filmi
izlerken insan kah üzülür kah tırsar. “Racon kesmem kafa keserim” mottosunu
benimsemiş çakma bir Polat Alemdar Jr (çok daha sempatiği ) .
Bonus : Şişko Nuri
Ek olarak; The Bad Seed, Mısır Tarlası Çocukları, The
Orphanege, Salem’s Lot,The Children, İls filmleri de bu türe örnek teşkil edilebilirdi ama önlenemez
spoiler olurdu hepsi için. İleride izleyenler sonra küfrederdi arkamdan : ) Eden Lake filminde arada kaldım. 15 yaşındakiler artık çocukluktan çıktılar diye düşündüm. Liderleri de 16 17 vardı zati.
Yorumlar
Yorum Gönder