#skywalker
Ian Gray gözlere takıntılı bir mikrobiyolog. Küçüklüğünden
beri göz fotoğrafları çekmek en büyük hobilerinden birisi. Ian’ın en büyük arzusu, gözün evrimini her
detayıyla ortaya sunup gözün yapısını daha anlaşılır kılmak. Çünkü ona göre
yaradılışa ve tanrıya inanan insanların sahip çıktığı en önemli argümanlardan
birisi de kompleks ve muhteşem yapıya sahip olan göz. Buna karşı bilimsel bir
yanıt verme isteği çok fazla. Yeni asistan öğrencisi Karen’ın da yardımıyla
çalışmasını geliştiriyor. Gözün Aşama1’den Aşama12’ye gelmesini incelemek
yerine en en başa dönmeyi seçiyor. 0 dan 1 e sıçramayı keşfetmek, görme duyusu
olan ilk canlıyı bulmak ya da yaratmak.
Tüm bu bilimsel uğraşların yanı sıra maskeli bir partide
tanıştığı kızdan çok etkileniyor. Ama gecenin sonunda elinde kalan tek şey
kızın gözlerinin fotoğrafı. Çok aşırı tesadüfler ve “stalker” tarzı
kovalamacalarıyla bir şekilde Sofi’ye ulaşıyor. Onun tam zıttı olan bir kız,
sanki onu tamamlıyor, birbirine muhtaç yap-boz parçaları gibiler, biri diğerin
anlamlı kılan. Hayatının akışını baştan aşağıya değiştiren bir aşk. Buraya
kadar olan kısım gazetelerin Pazar eki gibi oldu. Bundan sonrası az biraz
SPOILER olacağından izlemeyen birisi için sıkıntı olabilir, olmaya da bilir.
---------------------------Spoiler---------------------------------
·
Hem felsefi hem de bilimsel bir film ama bazı
noktalarda havada kalıyor.
·
Bilimsel altyapıyı iyi kurmuşlar ama devamını
getirememiş, oldu-bitti mantığıyla yürümüşler.
·
Şarkı seçimleri çok başarılı. “Dust it off”
başta olmak üzere.
·
%35 pozitif bilim, %15 din, %30 aşk, %20
reenkarnasyon olarak özetleyebiliriz.
·
İlk yarısı çok daha iyi. Trajik asansör
sahnesinden sonra eski tadı bulmak zor.
·
“Only Lovers Left Alive” filmi vampir filmi
olmasına karşın bu sözcük filmde hiç geçmiyordu. Burada da “reenkarnasyon”
kelimesi hiç geçmiyor.
·
Karen olsun Sofi olsun bu salakta ne buldu bu
kadar anlamak zor. Donuk bakışlı ve çelişkili bir çocuk misali bir adam. Şans
bir yerde.
·
“Ateist bilim adamı sonunda o ışığı gördü vs vs
“ klişesi.
·
Göz filmde bir çok açıdan metafor olarak
kullanılmış. Aşk, mükemmellik vs vs.
·
Sofi’nin ölümü çok trajik ve vurucu olmuş,
Ian’ın hayatı boyunca unutamaması çok normal, asansöre binmesi bile ağır
geliyordur.
·
Credits sonrasındaki kısım da güzel. Keneddy’nin
eşi de reenkarne olduktan sonra gele gele Ankara’ya mı geldi J Şanssız kadınmış. Che
ve Einstein’in Hindistan’da yeniden doğması da fazla olmuş. Reenkarnasyonun
genel merkezi mi burası.
·
Bilimse-cool-romantik sözleri fena değildi.
Yakında Facebook’ta önüne gelen paylaşmaya başlar bu orijinalliği de
sıradanlaştırırlar.
·
Kızı yeniden bulma kısmı cidden masalsı olmuş.
Şanslı 11’ler peşi sıra yol gösterdi çocuğa. Kaderini tanımladı gibi 11 sayısı.
·
Hintli küçük kız sempatik bir şeydi. Sofi’nin
sevimsiz bir tipte reenkarne olması adaletsiz olurdu zaten.
·
Otelde zırt pırt gözüken rahip de çok gereksiz
bir detay olmuş. “Yakında görüşeceğiz zaten” falanlar. Oldu olacak orda boynuna
haç takıp kutsasaydın şovmen adam.
·
Sofi’nin hayat görüşü mükemmel. Benim açımdan
tabi.
---------------------------Spoiler---------------------------------
Çok beklentiye girilmeden izlenirse güzel bir film “I
Origins”. Neresinden bakıldığıyla ilgili. Benim açımdan bilim soslu bir aşk
filmiydi. Ölüme dair düşündüren. Son kısımları daha keskin işleselermiş harika
bir iş çıkabilirmiş ama bu haliyle de oldukça hoş. "Bir kuş hayatının
aşkıyla tanıştığı zaman hem sevinir hem de üzülür. sevinir çünkü onun için bu
bir başlangıçtır ve üzülür çünkü çoktan bunun sona ereceğini biliyordur." tanımlaması
da ayrıca güzel olmuş. İzleyin derim.
İlk başta partife sofi admın bi lafıyla neden kaçtı bşr türlü anlayamadım adam ne dedi ki orada kız kayboldu?
YanıtlaSil· Otelde zırt pırt gözüken rahip de çok gereksiz bir detay olmuş. “Yakında görüşeceğiz zaten” falanlar. Oldu olacak orda boynuna haç takıp kutsasaydın şovmen adam.
YanıtlaSil''Yakında görüşeceğiz zaten'' demesinin altında ''Azrail'' temasının işlenmeş olması yatabilir mi? :) Simsiyah giyinmiş ve gayet kendinden emin bir şekilde ''Yakın zaten görüşeceğiz'' diyen biriri bence Azrailden başkası değildir. Teşekkür edrim. Uygar Beyaztaş.