Filmimiz Jojo Moyes’un aynı
isimli bestseller kitabından uyarlanmış bir yapım. Zevkine ve bakış açısına çok
güvendiğim birisinin uyarısı ile hem filmi ikinci kez izleme fırsatını buldum
hem de kitabını almaya karar verdim. “Kitabı daha iyiymiş” miti burada da
geçerliymiş.
Aristokrat bir ailenin
çocuğu olan Will bir kaza geçirir ve omuz hizasından aşağısı felçli hale gelir.
Şatoda oturan ve epey zengin bir aileye sahip olan Will’in çevresindeki her şey
onun hayatını daha kolay idare edebileceği şekilde tasarlamıştır. Hikayemizin
diğer kısmında ise yüzünden nur akan, sempatiklik abidesi Lou kaybettiği
garsonluk işi yüzünden iş kovalamacalarındandır.
*Film tam anlamıyla bir peri
masalı havasında. Sam Claflin ve Emilia Clarke’ın uyumu da bu peri masalını
süsleyen cool ve naif tınılı bir melodi gibi. Birkaç tık yükseltiyor peri tozu
etkisini masala dair.
*Will yakışıklı ve hayatı
doruklarda yaşayan bir insanken geldiği hali kabullenemiyor (sadece baş parmağını
kullanan bir insanın intihar denemesine kalkışması bile gerçek bir mücadele
örneği umutsuzluğuna dair). Sahiplenemediği bir yaşam biçiminde ne kadar
bulunabilir ki insan?
*Filmi 3 kelime ile özetleme
zorunluluğum olsa bunlar sıcak, pozitif ve duygusal olurdu. Umut aşılayıcı naif
bir duygusallık.
*Lou klasik “güzel,tatlı ama
sevgili seçiminde mal kız” tanımına uymakta ve içini doldurmakta. Bu kadar
bencil, sevimsiz bir o.çocuğunu nereden buldun güzel yüzlüm ☹
*Kızımızın prensini
kararından vazgeçirmek için yaptığı planlar ve o sahnelerin aktığı anlar filmi
romantik bir motivasyon filmine çeviriyor.
*Arı Maya çorabı bir insana
daha ne kadar yakışabilirdi, yanağından makas alırken eliniz uyuşur o denli sempatik
oldu bal suratlı kızımız 😊
Ölen bir daha ölemez, güçlenerek
ayağa kalkar ama yaşamak da nefes almak ve kalbinin kan pompalamasından daha fazlası.
Önce ve sonra arasında kaybolduğumuzda tutunacak bir şey bulmalıyız ya da kendi
mucizemizi beklemeliyiz. Herkes o kadar şanslı olmasa da.
İyi seyirler.
Yorumlar
Yorum Gönder