The Conjuring filmi
2013 yılında vizyona girdiğinde beklentileri fazlasıyla karşılamanın yanı sıra
kendi evrenini de yaratmış oldu. Serinin ilk filminde 8-9 dakika kadar anılan
Annabelle bebeği ve onun ürkünç hikayesi de şimdiden 3 filmlik bir seriye sahip
ve eminim ki önümüzdeki yıllarda devam filmleri ya da dizisi ile bizlerle
kalmaya devam edecektir bu uğursuz bebek.
İlk Annabelle
filmini çok beğenmemiştim, sinemada mısır kemirmelik basit bir yapım olmuştu
benim için birkaç sahnesi harici. Serinin ikinci filmi ise çıtayı yükseltmekle
birlikte olayların başlangıcına ışık tutar nitelikte. Benim için bir korku
filmini başarılı kılabilecek kıstasların başında gündüz sahnelerinin başarısı
gelir. Bu filmde de gündüz sahneleri oldukça gerici ve başarılı olmuş.
Filmimizin konusuna
gelecek olursak; Mullins ailesi küçük bir kasabada yaşayan mutlu bir aile. Baba
ahşap spesifik bebek oyuncaklar yaparak ailesini geçindiriyor. Anne ve sevimli
çocuk Bee(Annabelle) de evde oyunlar oynamaca, gülümsemeler ile zamanlarını
geçirmektedir. Bir gün trajik bir kaza sonucu Bee ölüyor ve film birden 12 yıl
sonrasına ışınlanıyor.
Bay Mullins evini 6
adet yetim kız ve rahibe Charlotte’ye açıyor ve olaylar gelişiyor, herkes Annabelle’nin
lanetinden nasipleniyor.
*Spoiler
soslu notlar*
*Bu film Annabelle üçlemesindeki açık ara en iyi film, ilk
film zayıf, son filim Annabelle Comes Home ise zayıf ve klişe yumağı halinde çünkü.
*Filmin son 20 dakikası “gol yersek eleniriz kaleyi gole
kapatmamız lazım” gerginliğine sahip bir futbol takımının defans oyuncusu gibi hissetmemizi
sağlıyor. Bir bitemedi diyorsunuz gerilmekten, bek sinemada tek başıma izlerken böyle hissetmiştim. En son Dabbe 3 ve Dabbe 4 sırasında hissettiğim bir duygu durumuydu.
*Rahibe ile Bay Mullins’in odada konuşurlarken rahibenin gösterdiği fotoğrafta Valak göndermesi mevcut. Zaten bu filmden bir süre sonra Valak’ın The Nun filmi de çıkıp evreni bir tık daha genişletti ama o film başarısızdı baya.
*Filmin gizli kahramanı Janice’in yancısı küçük sarışın kız Linda. Kız ranzanın alt katında ecinni varken uyuyabildiği gibi gecenin körü elinde şeytani bebeği kuyuya atmaya gitti. Altar’ın Oğlu Tarkan gibi seni de kurtlar mı emzirdi, büyüttü Linda ?
*”Janice evin içinde bağıra çığıra koşarken neden onu
arkadaşları duymadı?” sorusuna yönetmen cevap vermiş bir röportaj sırasında.
Janice’in o sırada trans halinde olduğunu ve bu nedenle bağırdığını sandığını
falan söylemiş, çok inandırıcı gelmese de bir korku filmi için yeterli bir
açıklama.
*Adamın parmakları katlandı, gözü başı ters döndü. Bu kadar
felaketin ardından embesil rahibe diyor ki, “ben bir eşi ile konuşayım”. Arkadaşım
al kadını çocukları evden uzayın, yolda teskin et kadını. Ben orada o adamın
cesedini görsem ayakkabısız Beyaz Saray’a dek koşardım. Bir de herkes pijamalarını
çekmiş utanmadan uyuyacaklar, Monopoly oynayıp patlamış mısır da yeseydiniz mal
sürüsü.
*“Biz bir bok yedik, ruh falan musallat ettik başımıza. Bari
yetimlere yardım edelim de kefaretimizi ödeyelim ama kötülüğün kaynağını da
üflesen açılacak bir kapının ardına gizleyelim” mantığı ile Bay Mullins ölümünü
hazırladı, korku filmlerinde ilk aptallar ölür.
*Kötülüğün sebebi olduğu anlaşılan bebeği neden yaşadın evde
tutarsın?! Al bir varil için bas haç ve kutsal su etrafına kutsal kitap
sayfalarından 8 kat bir kaplama yerin 15 metre altına göm.
*Final sahnesi ilk Annabelle filmine mükemmel şekilde bağlanıyor. Janice’e filmin sonunda yeni ailesinin hediye ettiği bebek de gerçek hayattaki Annabelle bebeği. Güzel bir gönderme olmuş.
Bu film kesinlikle izlenmesi gereken 7/10 luk bir korku filmi. Özellikle bu karantina günlerinde film bulmak zorken kesinlikle şans verilmesi gereken bir film. İlk Annabelle filmini izlemenize gerek duymadan seriye bu filmden başalayabilrsiniz.
25.02.2023 tarihinde bir daha izleyince fark ettim ki Annabelle serisindeki en iyi film açık ara bu yapım. 2>3>1 benim şahsi sıralamam.
Yorumlar
Yorum Gönder